bayılırım beyaz erkeklerin siyah çocuklarına. bayılırım turuncu saçlı kızlara. bayılırım kafası ve saçı karışık erkeklere. bayılırım new york'tan los angeles'a taşınmaya. bayılırım resim yapmaya. bayılırım yeniden başlamaya. bayılırım bayıldıklarımı anlatmaya, baymaya.
2011/06/17
aşkla kedi arasindaki 7 benzerlik.
Aşk denen yaban yaratık İnsan sever, kovulmuştur ormandan O munis tüylerinin karanlığından Hep eskiyi daha eskiyi okşatır Bir masal zamanı... Cinler padişahlar... cope gider okuyup öğrendiğin Açık pencereden girmiş arı Çok daha önemli o gün kaybettiklerinden, kazandıklarından
Aşk denen yaban yaratık Kıs kıs güler gözleri kapalı Patisi parmaklarının arasında yumuşacık Beş kıvrık keskin kemik Girer çıkar girer çıkar uykunuza Ormandasınız artık Uçurumun tam kenarında Kızgın fosfor, su değil Baktıkça ta dipte pırıldayan Çığlık çığlığa sabah... Rüyaymış...
Aşk denen yaban yaratık evden kaçınca “Tanrım ne yaptım da küstü bana... Kapıyı nasıl oldu da açık bıraktım...” Bir fotoğrafı var mı?.. Duvarlarda mı arasam?.. Ya ezildiyse?.. “Kısırlaştırmış mıydınız? Dönerse mutlaka kısırlaştırın...” Evde olmuyor... Ormana... Döner mi acaba?..
Bir gece aşk denen yaban yaratık Ne dinliyorsan, nasıl duymuşsa, mırıl mırıl Kapıda işte... Tüyleri didik didik Acıkmış... Üşümüş o da Senin gibi... Özlemiş... Canım canımmm... Şehrin gürültüsü Girmesin artık odamıza...
Uyuyor aşk denen yaban yaratık Günlerdir gecelerdir uykuda “Bir şeyi yok” diyor veteriner “(Gülerek) bu çocuklar da bizim gibi depresyona girerler bazen... Ameliyatın... belki... yan etkisi Siz ona iyilik ettiniz... Geçer...” Geçmiyor... Suyuna on damla... Oyuncaklar...
Aşk denen yaban yaratık Nasıl doğurdu “bitecek” derken! Duvarda derin tırmık izleri, bir yün kazak Paramparça “Yüzüne ne oldu?” Alkol... geçirmiyor Kimya... Sabah jimnastikleri... Uyku... Şimdi anladım... Rüya dediğim... Yaşadığımız şu anlamsız kargaşa... Ev diye gizlendiğimiz orman...
Aptal bir güneş yanık kalmış Uyutmuyor... Kurtulduğun gün aşk denen yaban yaratıktan Geceyi alip götürmüş Yatağında tüyler, tüyler ağzında, boğazında Su kabı... Sevdiği minder... Ava çıkmıştır şimdi yeniden... yeniden... Mumlar ve opücüklerin yandığı sofralarda Boşuna arama Son sözünü söyledi veteriner: “Bu çocukların -ne yazık- ömrü bizden kısa...”